18 Nisan Perşembe

recherche

>EĞİTİM ÖĞRETİM>REHBERLİK>REHBERLİK KONULARI>

BUGÜNÜN ÇOCUKLARINI ANLAMAK - SINIRLI VE YARDIMSEVER İLETİŞİM

BUGÜNÜN ÇOCUKLARINI ANLAMAK

Makası doğru tutabilmek, taşırmadan boyamak, masa başı bir aktivite sırasında sandalyede oturabilmek, eşyalarını okuldan eve eksiksiz getirmek, uzun cümleleri sonuna kadar yazmak, öğretmenini duymak, ders boyunca odaklanabilmek, sorumluluklarını yerine getirmek, vb. gelişimsel ve bilişsel becerilerin oturması bazı çocuklar için ne kadar zordur.

Uzmanlara göre, bu tip şikayetlerle danışmanlık merkezlerine devam eden çocukların sayısı ortalama son 10 yılda hızla arttı. Bu çocuklar bir çok çevresel ve nörolojik kaynaktan ötürü toplu yaşamın gerektirdiği şartlara ayak uydurmakta zorlanıyorlar. İster “Z kuşağı” diyelim ister “Üstün Zekalı” ister “Kristal Çocuklar”. Şu anda en büyükleri 15- 16 yaşında olan çocuk/genç grubundan bahsediyoruz. Ortak özellikleri ne baktığımızda; bireyseller, sabırsızlar, sorumluluk almaktan hoşlanmıyorlar, sonuç odaklılar, unutkan ve dikkatsizler, hareketliler, içlerinden gelen sınırsız enerjiyi kontrol etmekte zorlanıyorlar. Hal buyken, klasik eğitim sistemi içerisindeki zorlanmaları kaçınılmaz oluyor. “Sürekli kıpır kıpır”, “ödev yapmak bir işkenceye dönüşüyor”, “sanki beni duymuyor ve düşüncelere dalıyor”, “ancak biz söylersek hatırlıyor”, “bazı sorumlulukları bir türlü oturtamadık” , “zaten arkasını hep biz toplarız” gibi yakınmalar çoğu evde artmaya başlıyor. Biz uzman ve eğitimciler olarak onlara daha etkili şekilde rehberlik edebilmek adına, bugünün çocuklarını tanımanın ve bazı ipuçlarını önceden bilmenin önemli olduğu görüşündeyiz.

Bugünün çocukları genellikle;
1. Hareket, hava/mekan değişikliğine fazla ihtiyaç duymaktalar.
2. Dikkat süreleri bizim tahmin ve beklentilerimizden daha kısa.
3. Hareket içerikli ve hızlı değişen etkinliklerle motive oluyorlar.
4. Sıkıldıkları çalışmalara odaklanamıyorlar.
5. Dalgın ve unutkanlar.
6. Organize olamıyorlar.
7. Yaş düzeylerine uygun sorumlulukları almaktan kaçınıyorlar. Bu sebepten ötürü kurallı ortamlarda zorlanıyorlar.
8. Özellikle okul çağlarında anne-baba-öğretmen rehberlik ve eşliğine fazlaca ihtiyaç duyuyorlar.

Peki onlara nasıl destek olabiliriz?

“Sınırlı ve Yardımsever Eğitim”
Yukarıda bahsettiğim özellikleri gösteren çocukların sınırlandırılmış, kuralları belirlenmiş ortamlarda kendilerini daha huzurlu hissettiklerini gözlemliyoruz. Kuralların yanında etkili iletişim kanallarımızı da her daim açık tutarak , onlarla sağlıklı iletişim kurmamız ve alışkanlıklarını kazandırmamız mümkün. Bizler bu yönteme “Sınırlı ve Yardımsever Yaklaşım” diyoruz. Bu yaklaşımın temelinde her zaman için iki tarafın (anne & çocuk, baba& çocuk, öğretmen& çocuk) ihtiyaçlarını açık ve dürüst olarak birbirlerine ifade etmeleri ve birbirlerini dinlemeleri yatmaktadır.

Uzm. Psk. Ruti Asa
Özel Bahçeşehir Neslin Değişen Sesi Okulları
Rehberlik Birimi


Referanslar:

Delphine de Hemptinne, Aider Son Enfant A Etre Calme et Attentif, De Boeck Superieur, 2016
Michele T. Jackson & Gaye M. Perera, Attention Deficit Disorders Intervetion Manual, Hawthorne Educational Services, 1998